zeka
 
  ANASAYFA
  PRO-ZEKALAR
  PEYGAMBER EFENDİMİZİN HAYATI
  Ziyaretçi defteri
  GAZETELER 891
  DİL VE ANLATIM
  UYDU
  ANKETLER
  bizeözel
  KÜÇÜK GOOGLE
  top
  ÖNEMLİ KİŞİLERİN HAYATLARI
  MATEMATİK DERSİ
  Felsefe
  İletişim
  GAZETELER
  Galeri
  Mutlu Olmanın Yolları
  ALMANCA
  ZEKANIZI ÖLÇELİM
  MESLEKLER
  => Dünyaya ÖSS için Gelmedim Diyenlere
  => Avukat
  => Aile EkonomisiveBeslenme Öğretmenliği
  => Acil Tıp Teknisyenliği
  => Adalet Meslek Elemanı
  => Ağaç İşleri Mühendisliği
  => Ağaç Oymacılığı
  => Alt Yapı Teknisyenliği
Dünyaya ÖSS için Gelmedim Diyenlere

 

Geleceği garantileyen sıra dışı meslekler
Dünyaya ÖSS için gelmedim diyorsanız ve üniversite okumadan bir konunun uzmanı olabileceğinize inanıyorsanız bu sıradışı meslekler tam da sizin göre:
Gülme, çocuk bezi uzmanı ol!
Murat ERKUL’un haberi
Yıllardır ÖSS’ye girip bir türlü üniversiteyi kazanamıyor musunuz? Okuduğunuz bölümün iş garantisi olmaması sizi kara kara düşündürüyor mu? “Ben bu dünyaya ÖSS için gelmedim.” diyenlerdenseniz, size bir sürprizimiz var.
Münir Arıkan’ ın hazırladığı ‘Sevdiğin İşe Odaklan / Sıra dışı Meslekler Rehberi’ne bir göz atıp kendinize uygun bir meslek seçin. Meslekler arasında çörekotu uzmanlığı, hediye uzmanlığı, israf önleme uzmanlığı ve bebek bezi uzmanlığı var. ÖSS’ye girmeden, diş hekimliği fakültesini okumadan Türkiye’nin en iyi diş bakım uzmanı ve en çok kazanan diş bakım uzmanı olmak ister misiniz? Ya da ÖSS’ye girmeden, hukuk fakültesini okumadan Türkiye’nin en iyi hukukçusu -en çok kazanan hukukçusu- olmak? Çörekotu uzmanı, ninni uzmanı, hediye uzmanı, kurban uzmanı, israf önleme uzmanı, banyo ürünleri tasarım uzmanı olmaya ne dersiniz? Siz de “Ben dünyaya ÖSS için gelmedim” diyen gençlerdenseniz, Münir Arıkan’ın yazdığı ve Bilge Yayınları’ndan çıkan ‘Sevdiğin İşe Odaklan (Sıradışı Meslekler Rehberi)’ size yol göstermede yardımcı olabilir. Ülkemizde 16 milyon 250 bin öğrenci var. Bu öğrencilerin her yıl yaklaşık 2 milyonu, adına ÖSS denilen bir kıyma makinesinden geçiriliyor. Bu 2 milyon öğrencinin sadece % 20’si yani 400 bin kişi üniversiteye girme hakkı elde ediyor. Üniversiteye girme hakkı elde eden bu öğrencilerin ise sadece % 6’sı yani yaklaşık 120 bini, 4 yıllık bir lisans programına yerleştirilebiliyor. Bu şanslı 120 bin içinde, istediği bölüme girenlerin, gönlünde yatan mesleği yapmalarını sağlayacak bir üniversitede okuyanların oranı ise garip ama sadece % 30. Yani 16 milyon 250 bini aşkın öğrencinin yıllarca eğitilip, yetiştirilip, hayata hazırlandığı ülkemizde, gönlündeki mesleği yapmalarını sağlayacak bir üniversiteye girme şansı elde edebilen şanslı azınlık 2 milyonda 36 bin. Yani % 1,8. Bütün bu verilere dayanarak, ÖSS sınavına giren öğrencilerin en az % 80’inin üniversiteye girmesi imkânsız gibi görünüyor.
Türkiye’nin ilk aile koçu ve NLP Trainer Düşünce Koçu Münir Arıkan’ın bu yüzde 80’lik dilime bir müjdesi var. Verdiği seminerler ve ‘Nitelikli İnsan’ adlı kitabıyla tanıdığımız Arıkan, yeni kitabı ‘Sevdiğin İşe Odaklan’da; “Ben dünyaya ÖSS için gelmedim” diyen gençlere sıra dışı meslekleri tanıtıyor. Kitapta; Türkiye’de bir üniversiteye girmenin matematiksel olarak imkânsız olduğu göz önünde bulundurularak, üniversite dışında gençlerin kendi ilgi alanlarıyla ilgili sıra dışı kariyer hedefleri ve örnekleri veriliyor. Kitabın genel sistematiği içerisindeki meslekler özellikle, ahlaki, manevi ve ruhsal alanlara ilgi duyan öğrenciler için öneriliyor. Arıkan, bu kitabı, ÖSS mahkûmiyetinden kurtulamamış, yıllarca o sınavdan bu sınava koşmaktan bir türlü hayat sınavına hazırlanamamış, gönlündeki mesleği bulamamış, istediği işte çalışamamış ve sevdiği bir işi bir türlü yapamamışlara adamış. Arıkan’ı bu çalışmaya sevk eden ve kendisini çok etkileyen önemli iki sebep var. Birincisi; bir gazetenin arka sayfasında tam sayfa olarak verilen “İmam hatipli kızların % 76’sı okulu bitirdikten sonra evde koca bekliyor” şeklindeki bir haber. Münir Arıkan, haberi okuduktan sonra şunları söylemiş kendi kendine: “Şu ya da bu şekilde üniversitede okuma şansı bulamamış, normal yurdum insanı bacılarımız evde koca beklemek üzere yaratılmış olamazdı. Üstelik Türkiye’nin ilk aile koçu olarak onların evlerinde yaşadıkları sıkıntıları da bire bir bilen, gören ve duyan bir ağabeyleri olarak, onlar için bir çıkış bulmak zorunda hissettim kendimi.” İkinci sebep ise ÖSS. Türkiye’nin ÖSS için son 15 yılda 34,5 milyar dolar para harcamış olması. “Yazık!” diyerek başlıyor sözlerine Arıkan ve ekliyor: “Bu paraya Harvard ölçeğinde 10, dünya standartlarında 30 üniversite kurabilirdik. Her yıl 2,5-3 milyar dolar harcadığımız sistem, gençlerimiz için bir sıkıntı, depresyon ve kâbus halini aldı. Sadece kızlarımız için değil, erkeklerimiz de aynı şekilde. Bu kitapta, ÖSS mezunu diplomalı işsiz olarak, sevmediği işi yapıp, beden ve beyin işçisi olmak ya da büsbütün işsiz kalmak yerine, gönlünce çalışmanın, sevdiği bir işte dünya çapında fark yaratmanın sırlarını ele aldım.” diyor.
MÜNİR ARIKAN:
Gençler gerçekten bu mesleklere yönelmeli mi?

3 yıldan beri bu mesleklere yönlendirdiğim kardeşlerim, öğrenci arkadaşlarımdan şu anda, gönlünce bir kariyer tutturmuş yüzlerce örnek var. Yani hayatın gerçeklerinden bahsediyorum burada. İş olsun diye yazılan bir kitap değil bu. Onlara adadığım bir kitap. Onların geleceğine. İlla benim önerdiğim meslekler şart değil. Hemen Sıra Dışı Kariyer Rehberi adlı ikinci çalışmam geliyor, gelecek ay yayınlanacak. Bunlar benim bulduklarım. Harvard’da sinek profesörü uzmanlar var. Şimdi bir de sinek larvası uzmanları çıktı. Obez veya diyabet hastalardan ameliyat yeri iyileşmeyenlerin ameliyat yaralarının üzerine steril sinek larvası koyuyorlar ve yara iyileşiyor. Meğer sinek larvası iyi hücreyi yemiyor, iyi hücrelere zarar vermiyormuş. Ve böylece sadece alınması gereken yarayı yiyip, bir anlamda Sivas Balıklı Kaplıcaları gibi temizleyerek tedavi ediyormuş. Anadolu’nun koca karı ilaçları diye haksız yere yerilen uygulamalarından bahsetmiyorum. Tıbbın kalesi Amerika’daki en son uygulamadan bahsediyorum. Şu anda üniversitede kurdukları Steril Larva Bölümü aracılığı ile bu tedavi şeklini benimseyen hastalara, steril larva yetiştirip, yolluyorlar. Bilgi için www.munirarikan.com

Yazarın gençlere tavsiye ettiği ‘sıra dışı’ mesleklerÇörek otu uzmanı: Hz. Peygamber’in ölümden başka her derde deva dediği bu mucizevi tohum, hem tohumu, hem öğütülmüş unu hem de yağı ile birçok derde deva. Başta astım ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalıklara, saç dökülmesine ve kepeğe karşı da etkili. Yurtdışında, özellikle Uzakdoğu’da özel çörek otu terkipleri, buhuru, yağı, özü, kremi ve damıtılmış konsantreleri revaçta. Ama bizde bir uzmanı bile yok.
Bebek bezi uzmanı: Çocukların kendilerine güvenlerini geliştiren bir unsur bebek bezleri. Hatta öğrenme seviyelerini etkileyen, büyüyünce huysuz olup olmayacaklarını belirleyen bir ayrıntı. Daha çok emici, daha kuru, daha sağlıklı bezler üretiliyor. Ama piyasa hâlâ birçok gelişmeye aç. Daha keşfedecek çok şey var. Anne-babalar, çocuklarının sağlığı ve huzuru için daha fazlasını ödemeye hazır. Siz yeter ki bir şeyler bulun ve geliştirin.
Kündekârı uzmanı: Dünyanın en prestijli mesleklerinden birisi olan, değişik geometrik şekillerin çivisiz ve tutkalsız bir biçimde iç içe geçirilmesiyle yapılan kündekâri sanatı da yok oluyor. Camilerde minber ve sütunlarda kullanılan bu yapının, bir ustası ya da tarihî eserleri bire bir modelleyecek bir uzmanı yok denecek kadar az. Batı, sadece dinî binalar için değil, sosyetenin evleri için de özel tasarım kündekâri yapıtlar istiyor.
Eski eser-tarihi elyazması kitap uzmanı: Dünyanın en büyük müzelerinde, milyarlarca dolarlık tarihî eserler koruma altında. Bu eserlerin yıpranmasına karşı, kitapların çürümesine karşı bir yöntem bulanlar hep yabancılar. Batı’da tarihî eserler için, eserin içerik ve değerine ve menşeine göre ahşap muhafaza yapan şirketler bile var. Özel tasarım koruma kılıfı ve kabı yapıyorlar.
Hediye uzmanı: Batı dünyası hediyeye de, paketine de büyük önem veriyor. Yurtdışında büyük hediye mağazaları, dünyanın sayılı tasarımcılarına ve modacılarına özel siparişle hediye yaptırıyorlar. Hatta yeni moda olan son trende göre; kişiye özel tasarım-kişiye göre hediye kuralı, hediyenin en iyisi olarak kabul ediliyor. Gençler siz de dünyanın en güzel hediyeleri için sıra dışı tasarımlar geliştiren bir uzman olabilirsiniz.
Banyo ürünleri tasarım uzmanı: Ünlü tasarımcı Ross Lovegrove, Türk hamamından esinlenerek yeni bir banyo kültürü oluşturmaya çalışıyor. Lovegrove, “Çok zengin olmadıkça Türk hamamının bir kopyasını evinizde yaratamazsınız. Ama o sosyal ruhu yakalamaya çalışıyorum. Banyonun evin daha yaşayan, yaşanan bir alanı olması fikrinden hareket ediyorum.” diyor. Hayal gücünün zenginliği ile sınırlı Banyo dünyası kendine farklı tasarımlar oluşturacak gençleri ve projelerini bekliyor.
 

Mezun olmadan iş buluyorlar
En yüksek puanla Türkiye’nin en iyi üniversitelerine giren öğrenciler bile mezuniyet sonrası iş bulma kaygısı yaşıyor. Ancak sanayiye ara eleman yetiştiren meslek yüksekokulları daha mezun vermeden sektörden gelen talep üzerine öğrencilerinin listesini şirketlere, fabrikalara yolluyor. Gençler daha mezun olmadan işlerini garantiliyor. Bu bölümlerden bazıları at antrenörlüğü, atçılık işletmeciliği ve nalbantlık. Türkiye’de bu alanların eğitimi sadece Kocaeli ve İstanbul üniversitelerinde veriliyor.
Atın doğumundan yarış hayatı boyunca göstereceği performansı en üst seviyeye çekmek için akademik eğitimli personelin yetiştirildiği at antrenörlüğünde, öğrenciler mezun olduktan sonra yarışlarda çalışıyor ve her yarıştan prim alıyor. Atçılık işletmeciliğinde ise at yetiştirme çiftliklerinin, haraların, aşım istasyonlarının, idman pistlerinin ve hipodromun işletmesini üstlenecek kişiler yetiştiriliyor. Nalbantlıkta da atın ayak sağlığı, nal özellikleri, nal çakımı konularında eğitim veriliyor.
Avrupa’da antrenörlük şansı
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Adem Şenüver, mezunlarının hepsinin çalıştığını vurgulayarak bölümler hakkında şu bilgileri veriyor: “Atçılık işletmeciliğinde akademik eğitim almış personel açığı var. Eski öğrencilerimizden İngiltere ve Hollanda’da da antrenörlük yapanlar var. Bu sene de birkaçını Fransa’ya yollayacağız. Antrenörlüğe ve işletmeciliğe bu yıl 15′er öğrenci alınacak. Nalbantlığa ise 10 kişi alınacak. Antrenörler her yarıştan pay alıyor. Nalbantlar da hayvanın ayak temizliği için çok önemli. Onlarda nal başına para alıyor. Bir nalbant ve antrenörün aylık geliri 5 milyarı buluyor. Atçılık işletmeciği yapanlar diğerleri kadar yüksek olmasa da gelirleri aylık 2 bin YTL’yi buluyor.”
Kocaeli Üniversitesi Körfez Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Erdener Balıkçı ise geçen pazar günü yapılan Gazi Koşusu’nu örnek vererek, “Koşuda ödül 600 bin YTL. Ödülün yüzde 10′u at antrenörüne veriliyor. Bu 60 bin YTL eder. At antrenörsüz sahaya çıkmıyor. Yeni yasaya göre de antrenör yüksekokul mezunu olmalı. İşletmecilik de önemli. Haraların işletmesi ve projeleri hiç düzgün değil. Bizim yetiştirdiğimiz öğrenciler beslenme, sağlık, hijyen, iş hukuku, deontoloji, samanın kullanımı gibi çok teknik konulara hâkim olarak mezun oluyor. Alanda aranan elemanlar” diye konuşuyor.

Geleceği parlak meslekler
Sualtı Teknolojisi
İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Türkiye’nin ilk ve tek sualtı okulu. Bu bölümde okuyan öğrenciler mezun olduktan sonra sualtı sanayi ve turizm sektöründe malzeme-bakım onarım ve satış konusunda çalışmanın yanı sıra Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne ait gemi kurtarma bölümünde ve limanda görev yapabiliyor. Okulun 150 mezununun tamamı sektörde çalışıyor. Okulda eğitimlerin uygulamalı yapıldığını belirten müdür yardımcısı Doç. Dr. Umay Fırat bu sene 40 öğrencinin alınacağını anlatarak şöyle konuşuyor: “Caddebostan Balıkadamlar Derneği’nin havuzunda uygulama dersleri yapılıyor. Öğrenciler senede iki defa teknik gezilere gidiyorlar ve her yıl 40 iş gününden oluşan staj yapıyorlar. Ülkemiz deniz ülkesi, alanlarında iş bulmaları kolay oluyor. Geçmiş senelerde öğrencilerimiz Dolmabahçe Sarayı rıhtımının hasar kontrolünü yaptı. Gemi altı temizliği, boru hattı döşeme gibi işleri de yapabiliyorlar.”

Optisyenlik
Görme bozukluklarının düzeltilmesi ve giderilmesi için dizayn edilmiş optik gereçleri tedarik eden ve hastaya uygulayan eğitim görmüş kişilerin yetiştirildiği optisyenlik programından optisyen olarak mezun olanlar ise artık daha şanslı. 2004 Haziranı’nda gözlükçülükle ilgili 64 yıllık yasanın değişmesiyle gözlükçü açmak ve gözlükçülük yapmak isteyenlerin üniversitede optisyenlik eğitimi almış olmaları şartı getirildi. Bu yüzden şu an pisayada optisyenler büyük rağbet görüyor. Bu eğitimin verildiği Muğla Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu’nun müdür yardımcısı Fatih Mehmet Demir, 1994 yılından bu yana 200 mezun verdiklerini belirterek, “Mezunlar yeni yasanın çıkmasının ardından iyi koşullarda iş imkânına kavuştu. Kendi dükkânlarını açabilmenin yanında gözlükçülerde mesul müdür olarak çalışabiliyor. Şu an mesul müdür açığı olduğu için bu görevde çalışmak isteyenlerin şartları çok iyi” diyor.

Mekatronik
Yeni bir bilim dalı olan mekatronik geleceğin en parlak mesleklerinden. Öyle ki bu bölümde okuyan öğrenciler daha mezun olmadan sektörden iş teklifi alıyor. Mekatronik ev teknolojlerinden ileri tıbbi cihazlara, bilgisayar kontrollü tezgâhlardan robotlara kadar oldukça geniş bir alanı kapsıyor. Sakarya Üniversitesi Sakarya Meslek Yüksekokulu Mekatronik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Durmuş Karayel, mezunların imalat ve ürün tasarımında yardımcı eleman olarak çalıştığını söylüyor: “Üç yıldır mezun veriyoruz. Piyasadan öğrencilerimize talep geliyor, mezun listesini istiyorlar. Tecrübeli öğrencilerimiz aylık 2 bin YTL ücretle çalışıyor. Dünyada ve Türkiye’de gelişime çok açık bir bölüm.”

İklimlendirme-soğutma
İklimlendirme ve soğutma, havanın ısı, temizlik, sirkülasyon ve nem içeriklerinin daimi olarak kontrol edilmesi anlamına geliyor. ABD’de iklimlendirme-soğutmanın önümüzdeki 10 yıl içinde en fazla gelecek vaat eden meslekler arasında olduğu düşünülüyor. Türkiye’de ise 1990′larda genişleyen klima pazarı istihdamı artırdı. Mezunlar bölümle ilgili sistemleri, teçhizatı kurup işleterek, bakım ve tamirini yaparak mesleklerini icra ediyor.

İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu İklimlendirme-Soğutma Bölüm Başkanı Kadir İsa, alanın gençler tarafından fark edilmediğini belirterek insanların mavi yakalı olmak yerine beyaz yakalı olmayı tercih ettiklerini söylüyor. İsa, mezunların üst düzey yönetici olarak çalışabildiğini de belirterek şöyle konuşuyor: “Eğer öğrenci kendini okurken iyi donatırsa çalışma şartları yükseliyor. Makine mühendisinden daha yüksek maaşla işe başlayan ve mezun olur olmaz 1500 YTL ile çalışmaya başlayan öğrencilerimiz var.”

Diş protez gıda teknolojisi
Çalışma alanı geniş alanlardan bir diğeri de diş protez. Bu bölümü bitiren gençler diş hekimlerinin yanında çalışabildiği gibi kendi protez laboratuvarını da açabiliyor. Gıda teknolojisi okuyanlar da fabrikalarda, laboratuvarlarda tekniker olarak çalışıyor. Uludağ Üniversitesi Karacabey Meslek Yüksekokulu Teknik Programlar Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Canan Dokuzlu özellikle yemek sanayisinde hijyen sorumlusu olarak çalışmanın son dönemde çok revaçta olduğunu vurguluyor. Sakarya Üniversitesi Pamukova Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı öğretim görevlisi Gülfen Ekşi ise öğrencilerin bölgedeki fabrikalarda çok rahat iş bulduğunu vurguluyor

 
 
   
Bugün 22 ziyaretçi (33 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol